Zevklerin Ardında Kaybolan Hakikat
Günler geçiyor. Aylar, yıllar birbirini kovalıyor. Koşturmacalar, dertler, hedefler, arzular... Her sabah yeni bir telaşla uyanıyoruz. Fakat bazen durup düşünmek gerekmez mi?

VURAL YEŞİLYURT
trtbafra@gmail.com - 05363267627Ne çabuk unuttuk…
Oysa bu dünya sadece bir gölgelikti. Kalıcı değil, geçici bir konuktu üzerimizde. Biz de bu âlemde birer yolcuyduk. Uğrayıp gideceğimiz, bir imtihan için gönderildiğimiz bir haneydi dünya. Ama yolcu olduğumuzu unuttuk. Kalıcı gibi davrandık, hiç ölmeyecekmişiz gibi yaşadık.
Yapmamız gerekenleri unuttuk.
Namazı, sabrı, tefekkürü…
Kalbi ayık tutmayı, gönlü diri kılmayı.
Zevk ve sefa içinde oyalandık; oyun, eğlence, tüketim derken ahiretimizi unuttuk. Ötelere hazırlık yapmayı unuttuk.
Bir söz vermiştik biz.
Rabbimize, “Rabbim sensin” demiştik.
Fıtratımıza kazınan o sözü… Lakin dünya kelamları arasında boğulduk, o sözümüzü unuttuk.
Kulluğu ne çabuk unuttuk…
İmtihanı, ölümü, hesabı, sıratı, cehennemi…
Unutur olduk. Hatırlatıldığında bile gönlümüzü değil sadece kulağımızı açar olduk. Oysa hatırlamak, insana mahsustur. Hatırlamak, diri tutar insanı.
Bugün cuma. Belki bir fırsat, belki bir uyanış vesilesi…
Hiç değilse bugün, hatırlayanlardan ve hatırlatanlardan olalım. Kendimize gelelim. Kalbimizi yoklayalım.
Belki hâlâ vakit vardır.
Belki hâlâ tövbe edenlerden olabiliriz.
Ve belki… hâlâ Rabbimizin rahmetine sığınabiliriz.
Cumanız mübarek olsun.
Unutmamak duasıyla…