2018 yılına o kadar da güzel başlamak aslında 5 Ocak, günü Hababam  sınıfının müdürü, Bizim Ailenin Yaşar Ustasını kaybettik..Günler günleri kovalarken acı haberler gelmeye devam etti..

Isparta da askeri uçak düştü 3 askerimiz şehit oldu. Buraya kadar acımıza acı kattı daha sonra samsunlu  Nurten Öğretmenle yüzümüz güldü Dünya'nın en iyi 10 öğretmeni arasında yer aldı. 17 Şubat Günü bir kere daha gözyaşlarımız sel olup aktı. İzmir' de Eğitim Uçağı Düştü iki tane askerimiz şehit oldu.. Sizler belki bu yazıyı okurken benim dünyada ses getirmiş  olan birçok olayı atladığımı göreceksiniz. Ben şehit olan askerimizin, hayata gözlerini yuman sanatçılarımızın, en güzel öğretmenlerimiz, acı içinde ölmüş çocuklarımızı unutun istemedim için bunlara yer vermek istedim..

Hadi devam edelim.

1 Martta yine gözyaşımıza gözyaşı ekledik. 8 Askerimiz Keltepe  de kurulan hain pusuda şehit oldu. Sizler ne kadar hatırlıyorsunuz bu olanları.. Ekranda gördüğünüz beş on saniyeden fazla ne kadar aklınızda kaldı ? Aklınızda kalmayacak bir o kadar olay daha varken.

 5 Nisan Osman Gazi Üniversitesine silahlı saldırı düzenlendi ve 4 kişi hayatını kaybetti.

19 Nisan Şenol Güneş Yaralandı Peki Neden ? Çünkü Bizim Ülkemizde Futbol Futbol olmaktan çıkıp Magandalık oldu. İnsanlar takım tutmayı bırakmadı ama insanlıklarını bıraktı o gece.

1 Mayıs günü Çorum'da yolumuz bu kez mezarlığa düştü sanki yapacak başka işim yok gibi mezarlıkta ağlayan kız yemedik içmedik günlerce konuştuk çünkü bu ülkenin böyle boş şeyleri konuşmaya ihtiyacı varmış gibi zırvalamaya devam ettik .Şehit haberlerinde , sosyal haberlerde yapmadığımız kadar yorum yaptık ve bir çoğumuzun uykuları kaçtı . Keşke o uykularımız kaçacağı zaman kaçsaydı da bu hallere gelmeseydik. Ne hale geldik diyeceksiniz yazmaya devam ediyorum.

6 Mayıs  bizleri mutlu etti. Başarı ve başarmak. Vafıkbank Kadınlar Voleybol Takımı CEV şampiyonu oldu. Elinin hamuruyla değil çalışmanın ve başarmanın azmiyle,şampiyonluk gibi şampiyonluk getirdiler.

 Ara sırada olsa güzel şeyler karşıladı bizleri.

11 Mayıs günü küçücük bir bedenin 2 sene üzerine kemikleri bulundu. Çocuk cinayetleri ilk değil . Tacizler, tecavüzler derken bizler  2018 belki de öylesine güzel yaşadık ki. Ateşin düştüğü yeri yakmasına  izin verdik.Size dokunmayan yılanlar bin yaşadı mı? Bu Sene sessiz kaldınız , daha sonrada sessiz kalacaksınız.. Ya sizin çocuğunuzun kapısını çalarsa cinayet , taciz, tecavüz..

Her zaman söylerim susmayalım,çünkü konuştuğumuzda bizleri kimse duymayacak .

Bitti mi zannediyorsunuz ?

Daha senenin yarısına kadar yazabildim..

19 Mayıs günü Galatasaray , Şampiyonluğunu ilan etti. Etse ne olacak ? Biz dünya da futbolu kara leke haline getirdik zaten. Sevinenlerimizde oldu elbet , ana avrat sövüp sayanlarımız da . En kötü şey değil mi alışmak. Hır gür içinde şampiyonluklara da alıştık.  

21 Mayısta Fenerbahçe Basketbolda Avrupa ikincisi oldu. Zaten bizim ülkemizde zarar görmeyen, bir basketbol birde voleybol kaldı gönüllere tat veren.

27 Mayıs günü sanat camiası ve bizler acı bir güne gözlerimizi açtık. Akasya Durağının sevilen oyuncusu Arda Öziri motosiklet kazası son ucunda hayata veda etti..

7 Haziran Günü '' Millet Kıraathaneleri Kurulacak '' haberini aldık, bedava keklerimizle cezbedici  hale getirilen kıraathaneler gündeme de oturdu.

Geldik Haziranın Gündemine.

24 Haziran Günü bütün Türkiye, gözlerimizi seçim sandıklarının başında açtık yarı uykulu yarı uykusuz  vatandaşlık görevimizi yerine getirdik. Biz yerine getirdik getirmesine de ? Yerine gerçekten geldi mi ? Bunu sorgulama hakkımızın olmadığını biliyoruz sonuçta özgür bir ülkeyiz.

Acıları yine göz ardı ederken birde duyuyoruz ki Eylül.

22 Haziranda evini önünden kaybolan Eylül 30 Haziran Günü cansız bedeni bulunuyor. Peki, bunca insan, bunca arama ekibi 8 gün boyunca neredeydi diye sorgulamadan, Ah vah edip. İki güne Bu küçük, günahsız yavrucağımızı da unutuyoruz. Sene kaç yılında böyle sorumsuz olmayı öğrendik acaba? Büyükler anlatır her zaman çarşıya Pazar giderken komşuya emanet ederdik çocuklarımızı diye. Bende biliyorum o dönemi gördüm ve emanet edildiğimiz o komşumuz veya akrabamız bize kendi çocuklarından iyi bakar gözünden sakınırdı ne ara bu kadar kansız ve midesiz olduk onu da bilmiyorum. Küçücük bir çocuk öldürülmeyi hak edecek ne yapmış olabilir. Ama biz büyükler yine yaptık yapacağımız. Öyle de unuttuk ki.

Aradan çok zaman geçmedi yürekler yanarken bir acı haberde Leyladan geldi. Ne yapacağımız şaşırdığımız günler geçiriyorduk. Bakınız çocuklarda tecavüz bulgusu yok deyip şükredenlere tanık oldum. Hala ölmesi iyi gibi bakılıp tecavüz olmamasına şükrediyor olmaları benim canımı çok sıktı. Ben cinayetle çocuğu, tecavüzle çocuğu, tacizle çocuğu yakıştıramıyorum. Hepimiz çocuk olduk ve imkânımız olsa yine çocuk olmayı seçerdik. Çocuklar yaşamın ışıklarıyken siz onların dünyaları kararttınız ve çocuk yaşta büyük olmayı öğretmeye çalıştınız! Bu hayata sizlerin . Çocukları eğitimden uzak tutanların, ezilmesini hak görenlerin ve ezenlerin ve siz yine size yakışanı yaptınız ve UNUTTUNUZ. Bir zamanlar Özgecan’ı unuttuğunuz gibi bu çocuklarımızı da unuttunuz .

8 Temmuz Belki bir çoğunuz hatırlamıyorsunuz bile ama sorumsuzluk ve ihmalsizlikten bir tren kazası kazası oldu evet Tekiradağ Çorlu’da . Herkes birden yükseldi, şöyle oldu böyle oldu. İhmalsizlikleri göre göre ne yaptınız yine sessiz kaldınız ! Sesinizi duyurmanız için sizin canınızın yanması gerekiyor çünkü ! Başkalarının acısına yabancı kalmayı öğrendiniz bu alışkanlığınızı bilmem kaç senesinde edindiniz.

11 Temmuz Günü ekranlarınızın başından ayrılmayıp kedicikleri ve Adnan Oktar’ı şehitlerimizden, ölen yavrularımızdan, daha çok konuştunuz. Sapık kesime hitap eden sapık adamın tutuklanması yüreklerinizi dağladı çünkü.

18 Temmuz da 7. Kez Uzatılan o Hal Kaldırıldı.

31 Temmuz günü, bir bebeğin çığlığına, bir annenin korku dolu gözlerine ve yüreği yanan babanın feryatlarına şahit oluyoruz. Hainler tarafından Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinden yola kurulan patlayıcının infilak edilmesi sonucunda Anne Nurcan ve 11 aylık bebeği Bedirhan bebek hayatını kaybediyor.

Koltuklarda oturanlara sorun bakalım rahatları yerinde mi?

Yerinde yerin de ekonomi almış başını gidiyor olsun onlara dokunan ne? Al maaşı ye yemeği iki konuş geç ne olacak bu doların hali diye 6 Ağustosta kafamıza dank etti sorduk. 40 yükseldi mi yükseldi?

Hadi çıkarın dolarları yakıyoruz.

10 Ağustos, 1000 dolar bozdurana bir tepsi börek bedava. Bedava kek yiyen bizler, neden börek yemeyelim karnımız doysun karnımız.

‘’Fıstık benim olacak vuracağım kırbacı bineceğim üzerine’’ hepimiz onu Şişko Nuri Lakabıyla tanıdık. Birçoğumuzun okuluna gelip gösteriler yaptı görünce sevindik mutlu olduk. 2018 yılı Sıtkı Sezgin’i de bizlerden aldı.

22 Eylül yine bir kız çocuğumuz..

Hayatını kaybetti.

Yine Cinayet.

Nur İçinde Yat Sedanur.

Bu insanlar senide unuttu. Eylül’ü Leyla’yı unuttukları gibi seni de unuttular.

17 Ekim..

Ara Güler Hayatını Kaybetti.

Ne çok İnsan alıp götürmüş meğer 2018 bizlerden..

Hep duyarım sanatçı ülkesine örnek olmalı diye yalan mı gerçek mi orası onlara kalmış artık. Ama sizde böyle saçma bir muhabbetle günlerce bu ülke de günler ce konuşuldunuz. Sıla ve Ahmet Kural. Keşke sizin kadar konuşulanlar sapık imam tarafından taciz edilmiş çocuklar olsaydı belki bir sonraki tacize izin vermez o çocuklarıma destek olurduk.

Bu yazdıklarımdan çok daha fazlasını yaşadık biz 2018 yılında. İyi kötü veda ediyoruz demeyeceğim. Kötü veda ediyorum ben 2018 yılına. Böyle sorumsuzca yasacaksak eğer  2019 yılına da varsın sizlere kutlu olsun.  Dileğim şudur ki; Umarım daha fazla boş şeylere vakit ayırmadan. Bu ülkede eğitim ve insanlık için bir şeyler yaparsınız. Belki ülkemde kitap okuma oranı atar. Belki insanlar birbine saygı duymayı öğrenir.. Bu da Umut ya İşte.

Yeliz Eroğlu