|
||
ÜLKEMİZİN TARIM POLİTİKASI VAR MI?.. | ||
Hayati Tosun | ||
trtbafra@gmail.com | ||
Üreticisinden, tüketicisine herkesin şikayetçi olduğu sektör, TARIM. Sektör yıllardır azalan tarım alanları, parçalı arazi, düşük verim, düşük ürün fiyatı, artan üretim maliyetleri ile ciddi bir kaosa doğru hızla ilerliyor. Hele son zamanda çiftçinin hasat zamanı iken alınan bir kararla,ithalatta gümrük vergilerinin düşürülmesi ciddi kaygı yarattı. Bizler, 2017 yılı üretim desteklerinin açıklanmasını beklerken, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından resmi gazetede yayınlanan kararname ile tahıl ürünleri ithalatında uygulanan 130’luk vergiyibuğdayda 45’e, arpada 35’e, mısırda 25’e indirdi. Büyük baş hayvan ithalatında uygulanan 135’ilk vergi dilimi 26’ya,karkas ette ise 225’den 40’a indirdi. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik "Bir kefede üretici, diğerinde tüketici var" diyerek savunduğu, tarım ürünleriyle ilgili ithalat kararnamesinin, hasat döneminde çıkmasının da talihsizlik olduğunu söylemiş. Kararnameyi daha önceki açıklamaları ile savunan Bakan, tarım ürünleriyle ilgili ithalat kararnamesinin ardından, bazı bölgelerde uyanık tüccarların, ürünleri ucuza kapatmaya çalıştığı haberleri aldıklarını’’ da ifade etmiş. Güler misin, ağlar mısın ?.. Yüzünü acemi berbere teslim edersen diyeceğim, o da olmuyor. Enflasyonu düşüreceğiz bahanesiyle atılan ithalat adımı, üreticiye vurulan bir balta adeta. Gıda fiyatlarını düzenlemek, tutarlı ve devamlılığı olan üretim planlarıyla olur, ithalatla değil sayın yetkililer!.. Kararname ile düşürülen gümrük vergisinin psikolojik etkisiyle,çiftçi-tüccar-sanayicilerin olduğu ürün piyasalarında,sanayici düşük gümrükle ithal edeceğim diye tüccardan mal almıyor, tüccar malın elinde kalacağını düşündüğü için çiftçiden ürün almıyor. Bu, bitkisel ve hayvansal üretim yapan üreticimizi daha da zor duruma düşürüyor. Ha unutmayalım ki;bazı firmalar da hatırlıca para kazanacak bu arada. Asli görevi piyasayı kamu yararına regüle etmek olan TMO, acil olarakdevreye girmeli ve piyasada istikrarı sağlamalıdır.Ama bunda daiş işten geçtikten sonra hareket edeceklerdir, vesselam. Tarım ve hayvancılıkta bu politikalarla üretimi engellerseniz yerli üreticiyi desteklemeyip her seferinde ithalat yolunu seçerseniz,üreticiyi bitirirsiniz. Üretici mutsuz ve her geçen gün üretimden uzaklaşıyor. Sonra da Milli Tarım Projesi,Büyük Ova Koruma Alanları, Kentten-Köye göç gibi lafları söyleyerek çıkış yolu arar durursunuz!.. Bu izlenen yanlış tarım politikaları ne yazık ki; Türkiye’yi hızla tarım ülkesi olmaktan uzaklaştırırken, üretim ve üreticiyi de bitiriyor. İşte Türk tarımının karşısındaki en büyük tehlike de bu !.. Diğer ülkelerden yapılan ithalatlarla, fiyatları dengelemeye çalışıyoruz. Sonucunda kazanamayan, yeterli desteği alamayan üretici, dünya piyasaları ile rekabet edemiyor, fakirleşiyor. Karnı doymadıkça da büyük kentlere göç ediyor. Yıllardır bu yanlış, kısır döngü devam ediyor. Üretici madur, tüketici madur. Esas acı olanı, bir tarım ülkesi ithalata mahkum ediliyor!.. Tarım politikamız yok diyoruz ama, acaba kasıt mı var?..demeden de insan kendisini alamıyor. Ey ahali; herkes şunu bilmelidir ki; ürünün, emeğin, alın terinin karşılığı olmayan bir ülkede, gıda güvenliğinden de bahsetmemizasla ve asla mümkün değildir.
hayatitosun.mail@gmail.com |
||
Etiketler: ÜLKEMİZİN, TARIM, POLİTİKASI, VAR, MI?.., |
|